-
1 daha
1) ещё, всё ещё, пока́ ещёdaha bir saat olmadı — ещё не прошло́ и ча́са
daha gelmedi — он пока́ ещё не пришёл
2) ещё, бо́лее ( в добавление)oraya bir daha git — а) сходи́ туда́ ещё раз; б) бо́льше, впредь
bir daha yapma — бо́льше так не де́лай
daha görüşürüz — ещё уви́димся
ne kadar daha? — ско́лько ещё?
3) ещё, ещё бо́лее ( в большей степени)daha az — ме́ньше
daha az konuşur oldu — он стал ещё молчали́вее
daha çabuk — ещё быстре́е, побыстре́е
daha fazla — ещё бо́льше
daha kısa — бо́лее коро́ткий, коро́че
daha küçüğü yok mu? — а поме́ньше нет?
daha yavaş — поме́дленнее
-
2 geçilme
перехо́д (к чему-л.)daha kısa iş haftasına geçilme — перехо́д на бо́лее коро́ткую рабо́чую неде́лю
См. также в других словарях:
AHSAR — Pek kısa, daha kısa, daha özlü, daha veciz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AKSAR — (Akser) Daha kısa. Pek kısa. En kısa … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
indirgemek — e 1) Daha kolay ve yalın duruma getirmek Bir iki cümleye indirgersek her roman biraz budur. S. İleri 2) i, kim. Bir maddenin oksijenini alarak oksit özelliğini yok etmek, irca etmek 3) i, mat. Bir işlemi daha kısa veya daha yalın bir biçime… … Çağatay Osmanlı Sözlük
özet — is. 1) Bir yazı veya sözün anlamını daha kısa ve özlü biçimde veren yazı veya söz, hülasa, fezleke Romanın özeti. 2) sin., TV Filmin konusunu en kısa biçimde anlatan, bir senaryo çalışmasının ilk basamağı olan metin Birleşik Sözler hesap özeti… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağına çabuk — sf. Bir yere alışılandan daha kısa sürede gidip gelen … Çağatay Osmanlı Sözlük
cüce — sf. 1) Boyu, normalden çok daha kısa olan (kimse) 2) mec. Gelişmemiş (bitki) Cüce ağaçlar. Birleşik Sözler cüce aynası yer cücesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çabuk — sf., ğu, Far. çābuk 1) Aceleci Çabuk ve kolay bir konuşma tarzı vardı. R. N. Güntekin 2) zf. Alışılandan veya gösterilenden daha kısa bir zamanda, tez, yavaş karşıtı Yazıma çabuk cevap geldi. A. Gündüz 3) ünl. Acele et, oyalanma anlamlarında bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
enstantane — is., Fr. instantané 1) Işıklama süresi saniyenin 1/25 i veya daha kısa olan hızlı bir hareketi çekme yöntemi 2) Bu yöntemle çekilen fotoğraf Bir iki enstantane denemesi yapmak istiyorum. Ç. Altan 3) sf. Anlık Yazmanın çok enstantane bir düşünce… … Çağatay Osmanlı Sözlük
espas — is., Fr. espace 1) Basımcılıkta bir kelimenin harflerini ayırmak için kullanılan harflerden daha kısa ve küçük metal çubuk 2) Aralık … Çağatay Osmanlı Sözlük
gama ışınları — is., ç., fiz. Radyoaktif cisimler tarafından yayılan ve x ışınlarından daha kısa dalgalı olan ışınlar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısmak — kısaltmak, daha kısa yapmak, kısarak çalmak; kıstırmak II, 11 üzenginin iki yan ında bulunan kayış,ilmikli ip, kement I, 474; II, 219 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini